var mı bişeyler

17 Mayıs 2020 Pazar

etraf biraz dağınık













"dibi tutmasın diye hayatı merakla karıştıranlara ne mutlu"

- atakan yavuz



bir süredir kendime sosyal medyadan uzak durma izni vermiştim
kendime verdiğim sözleri tutamamak gibi kötü bir huyum olmasına rağmen
instagram dışında sözümü tuttum diyebilirim yani yine kötü huyumdan pek geçememiş gibi göründüğümün farkındayım.
benim için küçük insanlık için daha da küçük olan bu adımdan sonra şöyle dönüp geriye bakınca
bir miktar takipçi dışında çok da bir şey kaybetmediğimi gördüm. 
ki giden şeylerin kayıp, gelen şeylerin kazanç olmadığını düşünürüm
bu arada, çok da bir şey kaybetmemek benim için kazanmak demektir.
işin enteresan tarafı yazmadıkça insanın daha çok yazmayası geliyormuş bunu fark ettim ama derk edemedim.
ha peki sosyal medyadan bu kadar uzak durdun da ne yaptın lan sanki konuşuyosun artist artist diyebilirsiniz,
çok da matah işler yapmadım ama bu hiç de bir şey yapmadığım anlamına gelir diye bir korkum da yok açıkçası
özetnen: beni ilgilendirmeyen binlerce şeyi okumak, ben ilgilendirmeyen binlerce şey arasından o binlerceyi de ilgilendirmeyen yine yüzlerce şeyi görmek veya maruz kalmaktan kendi özgür irademle muaf olmak bana iyi geldi diyebilirim.
takdir edersiniz ki insana iyi gelen bir şey günümüzde oldukça kıymetlidir.
hayat bu

etraf biraz dağınık kusura bakmayın
ya da bakabilirsiniz lafın gelişi söylemiştim zaten.
artık o lafla işim kalmadığına göre ve daha önemsiz başka bir işiniz yoksa
bir de üstüne üstlük sünnetçiyseniz kusura bakıyorsunuz diye kimse size kızamaz darılamaz ve incinmez diye düşünüyorum
teşekkürler

çokafedersiniz
niye bilmiyorum ama mutlaka affedilmesi gereken bir şeyler yapmışımdır
ve affedilmeyi affetmekten daha çok severim
"çokafedersiniz"
bir de sizden küçük bir ricam olacak,
bu iki ayrı kelimeden oluşan kısa cümleciğin tek bir kelime yapılmasını,
"k" ve "a" harflerinin birbirinden hiç ayrılmamacasına ulanarak duraksanmadan okunmasını
ve dillerde diyar diyar gezerek söylenmesini istiyorum
birinden bir şey rica etmek emrivaki yapmanın en naif ifadesi sanırım
üçkağıt bu

aklımdan geçenleri, aklımdan geçmeyenleri, fikirlerimi ve hissettiklerimi anlatmak için hala (şapkalı) ihtiyacım olan bazı kelimeleri bulamıyorum ya da bulmak için yeterli çabayı göstermiyorum.
-kelimelerin kendilerinin gelip beni bulmasını işaret etmem pek mantıklı değil kabul ediyorum onun için ikinci seçenek daha doğru gibi.-
evet itiraf etmek gerekirse ki ederiz, gerekli çabayı göstermiyorum.
eğer göstermiş olsaydım böyle bir şeyi söz konusu etmemem gerekirdi.
bir şeyi elde edememek veya bulamamak veya başaramamak veya sonuna "-memek ve -mamak" eklerini getirdiğiniz diğer bütün fiiller ve fiilimsilerin temel sebebi yeterince çaba harcamamaktır. diğer bütün sıkıntılar bu sebebi söylememek için üretilen bahanelerdir.
ayrıca bir şeyi bulmak için yeterli çabayı göstermemek bulmamak için gayet ideal bir yöntemmiş gibi gözüküyor. -"gözüküyor" kelimesi size de gözlüklü bir kelime gibi geldi mi?-
çünkü öyle gözüküyor
görünüyor.
ya da aramamak bulmamak için kötü bir bahane olabilir.
kimse tarafından aranılmadığı halde bulunacağını zanneden bir kelimenin bekleyişi gibi..
ve böyle bir cümleyi anlatımın akışını bozduğunu bilerek araya sıkıştırmış olmam gibi
saçma bağzı şeyler
bazı şeylerin aramakla bulunmadığını, biraz cilve yaptığını söylersem hep birağızdan,
"aramakla bulunmaz ama bulanlar ancak arayanlardır"
diyebilirsiniz pekala güzel de dersiniz çalışmışsınız belli ki
belki de bulmak için önce arayanın kaybolması lazımdır.
derim ben de o vakit
-sesli düşünüyorum -
kim bilir..
şimdi hangi sözlüğün içinde, birinin o sayfaları açıp kendilerinin bulunmasını ve işaret parmağıyla takip edip okunmayı bekleyen kaç kelime vardır?
ben de bilmiyorum baya vardır herhalde.
-okuyucuya soru sorarak onu diri tutmak için için sorulmuş gereksiz bir soru işte-
velhasıl benim bütün bu paragraftaki zırvalarımın iki dizeden oluşan özeti yüzyıllar önce yazılmıştır.
ve şöyle demiş idir aşık yunus bu sözü;
                                                              "çeşmelerde bardağın doldurmadan kor isen
                                                               bin yıl orda dursa kendi dolası değil"
gönül bu.


geçmiş olsun
yazının bu kısmına kadar gelebilen dirayetli, tuttuğunu koparan, on numara beş yıldız, edebiyat ve sanat kaygısı gütmeyen herkese geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum.
hepimiz muhakkak ve ister istemez cebren ve yahut hile-siz bir şekilde geçmiş olacak bir şeyler yaşamışızdır muhakkak
hayat bu
eğer yaşamadıysanız -elbette ki temennimiz o yönde olacaktır-
ve yaşadığınız şeyler öyle hemen, hatta hiç geçmesini istemediğiniz kadar güzelse o zaman
hiç geçmemiş olsun dileklerimi bütün kalbimle -ya da böyle demek daha doğru olabilir-
kabım ve kalbim kadar yani kalbimin el verdiğince söylemek isterim
hiç geçmemişler olsun.

ne demek!
rica ederim


5 yorum:

  1. tevafuk sen ne güzel şeysin. sayfanı sosyal medya hesaplarımı kapattığım gecenin hiç uyumadığım sabahında hesabımdan geriye kalan ne var diye google da aratırken buldum. tevafuk sen güzel şeysin. işte bi'şey ama güzel.

    YanıtlaSil
  2. kısaca fd naber

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iç güveysinden haylice

      Sil
    2. iyisin iyi, kafanı demlediysen biraz yazı salar mısın şu bloga

      Sil