var mı bişeyler

3 Eylül 2020 Perşembe

düşük bütçeli kintsugi

          

                                                                        "şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
                                                                                     taşınacak suyu göster, kırılacak odunu"
                                                                                                                                     -ismet özel

selamun aleyküm sanal alemin gerçek veya az gerçek insanları hepinizi saygıyla selamlıyor ve sosyal mesafe kurallarına uyarak küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öpmeyi de ihmal etmiyorum. çünkü niye edeyim dudağıma mı yapışacak! hem atalarımızın da dediği gibi, "el öpmeyle dudak kaşınmaz"

öhöm öhö!
bir kaç hafta önce memleketim ve büyüdüğüm yer olan gaziantep şehrine valideyn eş dost akraba ve özellikle çok özlediğim yeğenlerimi ziyaret ve bir takım tarımsal faaliyetler için gitmiş idim. oldum olası dağ taş, toz toprak ve bilimum pis işleri seven bir köylü olduğum için amcamla antep'ten köye gidiş gelişlerin birinde rahmetli dedemden kalma az metruk eve uğrayıp hasar tespit çalışmasında bulunalım dedik. epey eski olan; iki katlı, tavanı direkli, damı topraklı olan evin maalesef arka kısmının tavan ve zemininde ahşap direklerin çürümesinden kaynaklı çökmeler ve açılmalar olduğunu ancak daha çok kullanılan ön iki odanın ufak tadilat ve tamiratlarla oturulabilecek hale getirileceğini düşündük. (çok enteresandır ki evler veya yapılar sanki canlı bir organizmaymış ve olan bitenin farkındaymış gibi içlerinde kimse yaşamadığı zaman kısa süre içerisinde yıkılıp harabe haline gelirken çok eski bile olsa içinde insanların yaşadığı evlere ayakta kalabiliyor. bu durum daha önce köye gittiğimde de dikkatimi çekmiş ve sahipleri vefat eden evlerin yıkıldığını gördüğüm bir evin fotoğrafını çekip şöyle yazmıştım, "sahipleri gidince evler de arkasından gidiyor, durmuyor."
ölüm bu

sağolsunlar amcam ve ailemin de destekleriyle herhangi bir sigortalı işim olmadığı için hafta sonları ve bazı hafta içlerinde köye gidip bu tamiratları yapabileceğimi en azından hafta sonları gelip oturulabilir ve hatta kalınabilir bir hale getirebileceğimi, daha önceki inşaat işi tecrübelerime ve bazı süper güçlerimle (süper güçler: fayans, duvar örme, alçı çekme, sıva yapma vs.) bunları halledebileceğimi söyledim. daha sonra tamirat ve tadilat için eve gidince fotoğraf çekmesini de sevdiğim için bi kaç fotoğraf çekip twitter nam internet mecrasına hiç bir beklentiye girmeden alelade bir şekilde şu twiti attım. https://twitter.com/refidun/status/1293848135375237120 ve evdeki işleri yapmaya başladım bi ara mola verip bi tütün sardım bi baktım twit yürümeye başlamış hatta koşuyo ulan dedim ne alaka evin fotoğrafı altı üstü allah selamet versin. akşam geldiğimde twit almış başını gitmişti herkes bunun after'ını da bekliyoruz filan yazmaya başlamıştı halbuki ben işe başlarken böyle bir niyetim de yoktu. tek niyetim bişeyler yapmak ve evin harabe olmasını önlemek eskiden olduğu gibi amcalarımın halalarımın gelip bi saat de olsa köyde oturabilecekleri babalarının evini karınca kararınca iki minder serip oturulabilir hale getirmekti.

sonra evin dışındaki boyayı kazıyıp bi kat sıva yaptım ve boyadım sonra hep beraber köşe bucak evin içini kırklayıp temizledik duvardaki çatlaklara alçı çekip yerdeki çökmeleri harç yapıp kapattım ve boyadım. (bütün bu işlemleri sadece hafta sonu bir gün ve çoğunu tek yaptığım için 4 haftada filan bitirdim bu arada acelem de yoktu) yaptığım iş öyle aman aman bir şey değildi çok para da harcamadık zaten çok para harcayacak durumum olsa o evi çok güzel bir şekilde tadilat yapardım. 

bu arada "tadilat" kelimesinin arapça "adl" kökünden geldiğini öğrenip şaşırdım. yani dedim kendi kendime, bir yeri tadil ederken aynı zamanda adaletli olmak gerekiyor. 

üç dört hafta sonunda boya badanasını da yapıp antepteki kullanmadığımız eşyaların bir kısmını köye getirdik ve eve yerleştirdik. ben arkada bulduğum eski eşyaları temizleyip bir şekilde kullanmaya çalıştım falan sonuç olarak gidildiğinde oturulacak çay çorba içilecek bir yere geri dönmüş oldu allah'a şükür. twitırdaki bazı arakdaşların beklentilerini karşılamasa da sürekli kalınmayacak bir yer için bence fena olmadı. sözü fazla uzatmak istemiyorum. çekmiş olduğum fotoğrafları merak eden arkadaşlar için buraya bırakıyorum. herkese çok teşekkür ederim.
eyvallah.







     








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder