var mı bişeyler

27 Aralık 2012 Perşembe

milena'ya


















sevgili bayan milena; beni affedin, bu mektubu size klavyeden yazıyorum. zaman çok değişti. -hiç sormayın- sevgili milena. insan değişen zamana ayak uydurmakta zorluk çekiyor. artık mektup yazmak, hatta "mektup" kelimesini cümle içinde kullanmak bile çok değerli. o kadar değişik ve o kadar çabuk değişiyor ki zaman, biz "zaman değişiyor" derken. ben "zaman değişiyor" diye yazarken bile bir şeyler değişmeye devam ediyor. insan buna engel olamıyor sevgili milena. insan aslında hiçbir şeye engel olamıyor bana sorarsanız ama siz yine de bana sormayın benim bildiğim yanıldığıma yetmiyor.


zamana söz geçiremiyoruz demiştim değil mi milena. saatleri geri alıyoruz bazen saatleri ileri alıyoruz falan. zamanın bundan haberi yok. su bile ayak uyduramıyor artık, zaman hep bildiğini okuyor da biz dinlemiyoruz üstelik bilmediğimizi yazmaya çalışmakta ısrarla devam ediyoruz. gördüğünüz gibi size mektup diye yazdığım bu yazı bile şiire çalıyor. affetmek affedilmekten daha asil bir davranıştır sevgili milena
beni affedin. bu sözü de bir yere not alın güzel oldu.

bu arada sevgili milena çorapları nereye koydun giderken bulamıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder