4 Nisan 2014 Cuma
aylak adam
“…
boş bir sıra bulup oturdular. güler’in çantası aralarında kaldı.
- en kötüsü güzel burunlu yaratılmaktır. adınız güler, değil mi?
-ben daha sizinkini bilmiyorum
öğreneceksiniz. bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. ama yapışıp kalıyor ona. onsuz olamıyor. (sustu bir sigara yaktı.) bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz; sigara içtiğimi. işte bir başkası: bütün bu “siz”ler, “iz”ler, “uz”lardan sıkılırım ben. yapmacık, fazlalık gibi gelirler bana. ikinci konuşmamda “sen” diyemeyeceğim biriyle bir daha konuşmam. ne dersin(iz)?”
- galiba sizi anlıyorum.
- yanılıyorsun. “siz” anlanmaz, “sen” anlanır. bazı kitaplarda “sizi seviyorum”u okuyunca gülerim. sanki “siz” sevilirmiş! “sen” sevilir, değil mi?
- seni anlıyorum.
…”
-yusuf atılgan, aylak adam. s:61-
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder